Karayolu trafik kazaları önemli bir halk sağlığı problemi ve önde gelen
ölüm nedenidir. Her yıl dünyada yaklaşık 1,2 milyon insan ölüyor ve milyonlarca
kişi yol kazaları sonucunda yaralanma ve sakat kalma ile karşı karşıya kalıyor.
Emniyet kemerleri, kasklar ve çocuk korumaları binlerce hayat kurtardığı gibi uygun
hız limitlerinin uygulanması, daha güvenli altyapı oluşturulması, kandaki alkol
konsantrasyonunun sınırlandırılması ve iyileştirilen araç güvenliği kazaları
azalttığı gibi ölüm oranlarını da düşürmede etkili olmaktadır.
Hız yönetimi, karayolu
güvenliğini arttırmada çok önemli bir araçtır. Birçok sürücü, dâhil olduğu
riskleri ve çoğu zaman algılanan riskleri tanımıyor, bilmiyor. Motorlu taşıt
hızını azaltmak karayolu kullanıcısı karışımı (yayalar ve bisikletliler) için
özellikle önemlidir. Bununla birlikte, araç hızlarının azaltılması genellikle
daha az kirliliğe ve düşük yakıt tüketim açısından faydalar sunar, hem de daha
az yaralanmalara, maddi ve manevi kayıplara yol açar.
Hızın korunmasız yol
kullanıcıları üzerindeki etkisi, insanların güvensiz hızlarda araç kullanmaları
ve hız yönetiminin faydaları ele alınsa ve hızdaki küçük düşüşlerin bile
güvenlik üzerindeki etkisi bilinse sanırım birçok hayat kurtulur.
Bireysel sürücülerin
hızlanmasının birçok nedeni vardır. Daha yüksek hızlarda sürüş kısa bir
seyahat süresinin anında 'ödülünü' (pratikte olmasa da bir algı olarak) sunar. Bireysel
seyahatlerin koşulları sürücünün hız seçimini etkileyebilir. Örneğin, araç
bir işverene aitse, sürücü daha yüksek hızlarda sürmeye başlayabilir. Bir
kişi baskı altındaysa veya acele etme ihtiyacı duyuyorsa güvenli olmayan hızlar
seçilebilir. Bazen sürücüler sadece eğlence olsun diye hızlanırlar. Onlara
sorduğunuzda farkında olmadıklarını söylerler.
Bazı araştırmacılar insanların
her zaman riskli davranış seviyesini optimize etme eğiliminde olduklarına
inanıyor - güvenli yollarda daha hızlı sürmeyi seçecekleri gibi- . Yapılan
anketlerde hızın kimileri için heyecan veya başarı hissi verdiği bazılarına ise
kendilerini beceri açısında ortalamanın üzerinde gördüklerini belirtikleri
çıkmıştır. Bununla birlikte nakliyeciler ve uzun yol otobüs firmaları zorlu
tarifelerde yolcuları ve malları almak için yarışırlar.
Taşıt sayılarındaki
artış ve artan ekonomik gelişmeler çerçevesinde yolculuk sürelerini ve
tıkanıklığı azaltmak için yolları daha yüksek standartlarda inşa etme
ihtiyacını doğurmaktadır. Bu daha yüksek hızlar anlamına gelir ki uygun
önlemler alınmadıkça, her türlü yol kullanıcısı için kazalar artacaktır.
Ben burada yaya geçitlerine
odaklanacağım ve çözüm-öneri vermeye çalışacağım.
Araştırma gösteriyor ki
savunmasız (korumasız) yol kullanıcıları (yayalar), 30 km/s hızla seyahat eden
bir araba çarptığında hayatta kalırken 50 km/s hızla seyahat eden bir araba
çarptığında ise çoğunlukla kaza ölümle sonuçlanır.
Bir çocuk kendisine yaklaşık 13
metre mesafe bulunan ve 30 km/s hızında giden bir aracın önüne yola çıkarsa araç,
çarpmadan önce durur. Ancak araç hızı 50 km/s ise, sürücünün reaksiyon süresi içerinde
kat ettiği mesafe (14 metre) çocuğa olan mesafeden daha fazla olacağı için
çarpma ve hayatta kalma şansı çok düşük olacaktır.
Ülkemizde şehir içi (meskûn mahal) hız limiti çoğunlukla 50 km/s olup,
bazı yollarda özellikle bulvar veya tek şeritli yollarda 60-70 km/s olmaktadır.
Bunun yanı sıra %10 hız artışı uygun kabul edilmekte; yani sırasıyla 55-66-77
km/s hızları bulmakta. Bilindiği gibi aracın durma mesafesi; sürücünün reaksiyon (fark edip fren pedalına basma)
süresinde aldığı mesafe ile fren yapma (aracın tamamen durma) süresinde aldığı
mesafenin toplamıdır. Resimden de anlaşılacağı gibi şehir içi 3 hız limitinde +
%10 dâhil durma mesafeleri;
a. 50 km/s
reaksiyon mesafesi: 14 mt.+Fren mesafesi: 14 mt. = 28 mt. durma mesafesi(55 km/s:
35 mt.)
b. 60 km/s reaksiyon mesafesi: 17
mt.+Fren mesafesi: 20 mt.= 37 mt. durma mesafesi (66 km/s: 45 mt.)
c. 70 km/s
reaksiyon mesafesi: 19 mt.+Fren mesafesi: 28 mt.= 47 mt. durma mesafesi (77 km/s:
59 mt.)
Yaya karşıdan karşıya geçerken yoldaki araç 50 km/s hızın üzerinde
gidiyorsa araç ile kendisi arasındaki mesafe 27 mt.nin altında ise kaza yayanın
ölümü ile sonuçlanır. Tabi burada sürücü 1 sn.de reaksiyon gösterir frene
basar, yol kuru, lastiklerin durumu da 7 mm diş derinliğinin altında değil ise…
1 sn. gecikmesi demek durma mesafesine 13,88 mt. İlave edilmesi demektir. Yani
iş işten geçmiş oluyor. Kısaca 50 km/s hız şehir içi ölümcüldür.
Resimde Adana Turgut Özal Bulvarı görülmekte olup, 3,5 şerittir. 3 şerit trafiğe açık yarım şerit ise park şerididir ve yaklaşık 11 mt.dir. Bir insanın yürüme hızı (eforlu yürüme) 5 km/s olarak kabul edilir buda yaklaşık saniyede 1,4 mt.dir. Diğer bir deyişle saniyede 2 adım.
Resimde Adana Turgut Özal Bulvarı görülmekte olup, 3,5 şerittir. 3 şerit trafiğe açık yarım şerit ise park şerididir ve yaklaşık 11 mt.dir. Bir insanın yürüme hızı (eforlu yürüme) 5 km/s olarak kabul edilir buda yaklaşık saniyede 1,4 mt.dir. Diğer bir deyişle saniyede 2 adım.
Bu hesapla gidecek olursak yaya söz konusu bulvarın 1 nolu şeridini 2,16
saniyede geçer ve o anda bir araç eğer 66 km/sa hıza yakın seyrediyorsa aynı
saniyede (2,16 sn.) 40 mt yol alırken sürücü yayayı an itibariyle fark edip
frene bassa 45 mt. de durur. Bu arada 1 sn. frenlemede gecikse durma mesafesine
18 mt. ekleyin, yol yağışlı ise bu değerleri ikiye katlayın. Bir de yaya
atletik ve saniyede 2 adım atıyorsa. Yayanın ölümcül kazadan kurtulması için sürücünün
fark ettiği yer ile yaya arasında 45 mt.den fazla olması gerekir. Bir başka
deyişle yaya ile araç arasındaki mesafe eğer 40 mt. ise yaya 1.şeridi geçemeden
ölümcül darbeyi alma ihtimali kaçınılmazdır. Bu hesaplamada 1 numaralı şeritten
araç geliyor ve diğer şeritler boş olacak şekilde ön görüldü. Ya 3 şerit de
dolu olsaydı?
Çözüm ve Öneriler:
Not: Bir gurup araştırmacı Yeni Zelanda'daki polis
kararlarına dayanarak 2002 yılında tüm ölümlerin % 31'inin ve ciddi
yaralanmaların % 17'sinin aşırı hızdan kaynaklandığını tespit etmiş. Ve aynı araştırmacılar sadece kırsal yollarındaki
ortalama hızın sadece 4 km/s azalması durumunda, toplam trafik kazası ölüm
sayısının yaklaşık % 15 oranında düşeceğini ve yaralanma sayısının da % 8
oranında düşeceğini hesaplamışlardır. Bu da Yeni Zelanda'da yaklaşık 45 ölüm ve
480 yaralanmanın önlenebileceği anlamına gelmekte olup hızın azaltılmasının
ölümcül ve ciddi yaralanma oranları arasındaki büyük etkisini ortaya
koymaktadır. Hız sınırının düşürüldüğü veya yeni bir sınırın getirildiği birkaç
ülkede (Güney Afrika, Belçika, Finlandiya, Fransa, İngiltere, Almanya, ABD ve
Yeni Zelanda) yapılan çalışmalar gözden geçirildiğinde trafik kazalarında % 8
ila % 40 oranında azalma olduğu görülmüştür. Bununla birlikte Amerika'da
yapılan araştırmalar, hız sınırlarını 65'ten 70 e, 70'ten 75 mil/saat'e
yükselten eyaletlerde trafik kazası ölümleri, hız sınırlarını değiştirmeyen
eyaletlerdeki ölüm oranlarına göre sırasıyla % 35 ve % 38 arttı göstermiştir.
Çözüm ve Öneriler:
1.Öneri: Hız şehir içi 30
km/s olmalı,
2.Öneri: Yol üzerine yaya
geçidi öncesi tümsek hız kesici inşa edilmeli,
3.Öneri: Yol üzerine
gürültü yapan yola dik şeritler inşa edilmeli,
4.Öneri: Üst ve alt yaya
geçitleri inşa edilmeli.
5.Öneri: Tüm yaya geçitleri
ışıklı kavşaklarda olmalı,
6.Öneri: Yaya geçidine radarlı erken uyarı
sistemi yapılmalı; sistem yol üzerinde geçide doğru ilerleyen aracın hızını
ölçer ve yayanın güvenli bir şekilde karşı tarafa geçebileceğini hesaplayarak
yayayı geçmesi için sesli ve ışıklı uyarır.
Özet:
- ·
Çarpma
riski ve çarpma sonucu ciddi yaralanma olasılığı araç hızı arttıkça artar.
- ·
Hız
limitlerini azaltmak, çarpışma, ağır yaralanma ve ölüm oranlarını düşürür.
- ·
Yayaların
çoğu, 30 km/s hıza kadar seyahat eden bir araba çarptığında hayatta kalır.
- ·
Yayaların
çoğu, 50 km/s hızla seyahat eden bir araba çarptığında öldürülür.
- ·
Ortalama
hızda % 5'lik bir artış, tüm yaralanma kazalarında yaklaşık % 10'luk bir artışa
ve ölümcül kazalarda % 20'lik bir artışa yol açmaktadır.
1 yorum:
Facebook'da yukseltilmiş yaya geçidi sayfamiza bakar misiniz?
Yorum Gönder